Bülbül İle Bağcı

delipetek

Harbi Üye
Bayan Üye
Özel Üye
Katılım
17 Mart 2019
Mesajlar
3,451
Tepkime puanı
42
Cinsiyet
  1. Bayan
Takım
Galatasaray
Gül bahçesi... Kırmızı, pembe, sarı güller... Çevreyi gül kokusuna boğan, rengarenk güllerin yetiştiricisi ihtiyar bir bağcıydı. Geçimini sağlamak bir yana, bir gülün açmasıyla sanki bayram ederdi. Bahçede değil de sanki kalbinde büyütüyordu tomurcukları.
Gül mevsiminde bağcı kendisini kaybederdi adeta.
Bu yıl yeni bir gülün aşısını . yapmıştı. Açılmasını sabırsızlıkla bekliyordu. Onu veren bahçıvan, "Bu gül, güllerin sultanıdır. Rengi, kokusu çok farklıdır. Diğer güllere benzemez." demişti.
Bağcı, gülü özenle büyütüyordu. Daldaki tomurcukları gözü gibi koruyordu.
Sonunda tomurcuklar goncaya dönüştü. Gonca patladı ve bahçeyi güzelliğe boğan bir gül çıkıverdi ortaya. Bağcının içi içine sığmıyordu sevinçten.
O günü akşama dek bağda geçirdi.
Gece uzadı da uzadı. Bağcının gözüne bir türlü uyku girmedi. Sabahı zor etti. şafaktan sonra, günün ilk ışıklarıyla birlikte bağa gitti. Baktı ki ne görsün!
Bir bülbül, güle konmuş, hoyratça yapraklarını yoluyor.
Bağcı dehşet içinde olup biteni seyretti bir süre. Bülbülü yakalamak için çok uğraştı. Fakat kaçırdı.
Ertesi gün, bülbül yine aynı güle konmuş, kalan yapraklarını yolmuştu. Bağcı bu kez de bülbülü kaçırdı.
Artık kararını vermişti. Bir tuzak kuracaktı bülbüle.
Ustaca hazırladı tuzağı.
Bülbül geldi yine ağaca konmak için, bir güzel tuzağa düştü, bağcı alıp eve götürdü, kafese hapsetti.
Bağcı ertesi gün bülbülü kafeste bırakarak bağına gitti. Akşam dönüp geldi, ağlıyordu.
- Ben sana ne yaptım da beni buraya hapsediyorsun?
Sesimi beğendiysen kafese koymana gerek yok, ben, zaten senin bahçenin bülbülüydüm...
Bağcı:
- Sen, dedi, kızgın kızgın; benim en güzel gülümü yoldun.
- Nasıl olsa, birkaç gün sonra kendisi solacaktı, yaprağını dökecekti, dedi bülbül.
Bağcı baktı, doğru söylüyor bülbül... Kızgınlığı geçti, acıyarak serbest bıraktı onu.
Bülbül, pencereye kondu. Uçmadan önce:
- Beni özgür bıraktın... Çok teşekkür ederim. Ben de buna karşılık sana bir sır söyleyeceğim. Bağının kuzey ucunda, o büyük dut ağacının yanında bir hazine gizli, dedi.
Sonra kanatlanarak gözden kayboldu.
Bağcı, başlangıçta inanmadı kuşun söylediğine. Sonra, içine bir kuşkudur düştü, "belki doğrudur" diyerek kazdı bülbülün sözünü ettiği yeri. Kazdı ki ne görsün... Büyük bir küp, içi dolu altın.
Ertesi gün bülbül yine bağdaydı.
Bağcı, bülbüle:
- Bir şeyi, dedi, çok merak ediyorum.
- Neyi?
- Sen, hazinenin yerini bildin de, tuzağı nasıl fark edemedin?
- Kurduğun tuzak, kaza ve kaderin önüme sürdüğü bir araçtı. Bu gibi durumlarda hikmet gözü kapanır insanın, göremez... Ne kadar gözü açık olsa da farkına . varamaz...
Kelile ve Dimneden
 

Benzer konular

İçerik sağlayıcı "paylaşım" sitelerinden biri olan Harbimekan.Com Forum, Eğlence ve Güncel Paylaşım Platformu Adresimizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Harbimekan.Com sitesindeki konular yada mesajlar hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler için info@harbimekan.com yada iletişim sayfası üzerinden iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 3 Gün (72 Saat) içerisinde Forum yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacaktır.

Bu Site, Bilim ve Sağlık Haber Ajansı Üyesidir.

Yığıntı - 8kez - kaynak mağazam - Uğur Ağdaş