Fotoğraf Çekim Teknikleri – Makinenizi Tanıyın

iyi bir fotoğrafçı olamak için kullandığınız makinayı tanımanız size iyi fotoğraflar çekmenize olanak sağlar.... aşağıda kısım kısım açıklamalarını yapacağız...

Nikon Kit Lensler ve Kit Lensin Önemi


Nikon dijital SLR fotoğraf makinesi olarak bir tercihte bulundunuz ve almış olduğunuz Nikon gövde ile beraber muhtemelen otomatik olarak bir kit lens edinmiş oldunuz. Nikon dslr gövdelere göre kit lensler değişkenlik gösterse bile ülkemizde genellikle Nikon gövdeler ile beraber satılan kit lensler Nikon 18-55mm VR ile Nikon 18-105mm VR satılmaktadır. Bunun dışında Nikon’un kit lensleri hakkında Türk Nikon sabit lens sayfalardaki Nikon Kit Lensler bölümüne bakabilirsiniz.


Kit Lensler Hakkında Bilinmesi Gerekenler

• Kit lensler, satın aldığınız Nikon dslr fotoğraf makinesini tanıyana kadar size eşlik ederler.
• Kit lensler uygun fiyatlıdır. Nikon gövde ile birlikte geldiğinde fiyatları daha da ucuzlar.
• Kit lensler özellikle fotoğraf çekmeye yeni başlayan Dslr kullanıcılarının kendi tarzlarını belirlemesi için zaman sağlar.
• Kit lensler sizin kadrajınızın oturmasını, odak uzaklığınızı belirlemenizi ve alan derinliğini test etmenize olanak sağlar.
• Kit lensler tak dolaş lensidir. Günlük kullanım için idealdir.
• Kit lens ile portreden manzaraya her türlü fotoğraf çekimi yapabilirsiniz.
• Kit lensler fotoğraf çekmek ile ilgili teknik detayları öğrenene kadar tüketebileceğiniz en iyi lenstir.
• Kit lensler sizin nasıl bir fotoğrafçı olduğunuzu ortaya çıkaran ilk lenstir. (manzara, portre, makro, gece çekimi vs..)
• Kit lense Macro Extension Tube (Makro uzatma tüpü) bağladığınızda makro canavarına döner
• Kit lensler, lensi gövdeye takıp çıkarma çabukluğu ve kıvraklığını öğreten lenstir.
• Kit lens en güzel deneme yanılma ve kendini test etme lensidir.
• Kit lensinizin kıymetini genellikle satana kadar anlamazsınız.
• Maalesef gün gelir kit lensler mutlaka satılır ve başka lensler alınır.

Kit Lensin Önemi

Kit lensler hakkında bilinmesi gerekenlerin dışında standart kit lensler ilk kullanım için ideal lensler olup, DSLR dünyasına giriş ve ilerleme konusunda yol gösterici objektiflerdir. Bu yüzden kit lensler özellikle almış olduğunuz dijital SLR fotoğraf makinesini tanımanıza yardımcı olan en önemli ekipmandır. Özetle bu lenslere fotoğrafçılığa başlangıç lensi diyebiliriz.

Nikon DSLR almadan önce herkesin aklına genelde gövdeden çok yanında verilen “kit lens ile iyi fotoğraflar çekebilir miyim?â€? diye soru işaretleri vardır. Yada “Nikon kit lensler ile çekilen fotoğraflar güzel midir?â€? diye soruyor olabilirsiniz. Bunun için kit lensler ile çekilmiş en iyi 10 fotoğraf yazılarımıza bakmanızı tavsiye ederiz.

Nikon 18-105mm VR ile Çekilmiş En İyi 10 Fotoğraf
Nikon 18-55mm VR ile Çekilmiş En İyi 10 Fotoğraf

Gayet keskin fotoğrafların elde edinildiği kit lensler, özellikle dslr fotoğraf makinesi kullanıcılarının lens tercihlerinin değiştiği zamana dek eşlik ederler. Kit lenslere ilişkin eklemek istedikleriniz varsa yorumlarınızda belirtebilirsiniz.

Full Frame Sensör Nedir?


Sensör büyüklüğü konusunda en çok sorulan sorulardan birini yani full frame sensörün ne anlama geldiğini bu yazıda anlatmaya çalışacağız.

Filmlerin yerini günümüzde ışığa duyarlı dijital sensörler almış durumda. Biz de full frame nedir için detaylara geçmeden önce sensör nedir bir bakalım.

Sensör kelime anlamı olarak algılayıcı demektir. Fotoğrafçılık açısından bakarsak dijital makinelerde görüntü bilgilerini algılayan ve elektronik ortamda işlenebilir sinyallere dönüştüren temel öğedir. Direkt anlatım olarak ise eğer 24 megapiksel özellikli bir makineniz varsa ışığa duyarlı algılayıcılar bunlara bağlı olan işlemci sayesinde sensördeki 24 milyon pikseli işleyerek yakalanan görüntüyü sayısal ortama aktarır. Fotoğraf kalitesini belirleyen tek etmen sadece kullanılan sensör değil buna bağlı kullanılan lens sistemi ve verinin firmware (donanım yazılımı) ile işlenme şeklidir.

Peki Full Frame Nedir ve Neden Tercih Edilir?

Dijital fotoğraf makineleri çıkmadan önce 35mm ebatında standart filmler kullanılıyordu. Günümüzde dijital fotoğraf makinelerinde eskiden kullanılan film yerine bir dijital görüntü algılayıcı ya da kısaca sensörler kullanılmaya başlandı.

Eskiden çektiğimiz fotoğraflar filmler üzerine kaydediliyordu ve her bir fotoğraf için kapladığı alan 24x36mm boyutundaydı. Günümüzde filmlerin yerini yukarıda belirttiğimiz gibi ışığa duyarlı dijital sensörler aldı. Anlaşılacağı üzere bu dijital sensörlere full frame denmesinin sebebi ise 35mm filmlerde olduğu gibi standart ebat 24x36mm kabul edilmesinden kaynaklanmaktadır. Yani dijital dönemdeki full frame tabiri, analog dönemdeki film tabiriyle aynı boyutta sensöre sahiptir.

Full Frame Neden Tercih Edilir?
Sensör hikayesinin dijital çağ ile başladığını anladık ve bunun için standart boyut 24x36mm ve buna full frame yani tam kare sensör deniyor. Bu aşamadan sonra full frame ifadesini daha sık kullanabiliriz.

Full frame boyutundaki bir sensör, daha kaliteli fotoğraflar anlamına gelmektedir. Tabi burada bahsedilen kalite direkt olarak sensöre ilişkin aktarılmaktadır. Yani sensör boyutu büyüdükçe görüntü kalitesi artar ve bu da üretici firmalar için daha maliyetli makineler demektir. Fiyat skalası açısından tam kare gövdelerin fiyatlarının çarpanlı crop senssörlere göre daha pahalı olmasının sebebide budur. Ya da tam tersi bir bakış açısıyla üreticiler daha ucuz makineler üretebilmek için sensör boyutunu küçültmüş ve buna bağlı olarak diğer sensör çeşitleri ortaya çıkmıştır.


Full Frame Makineler Nasıl İfade Edilir?
Özellikle iki büyük dijital fotoğraf üreticisi firma olan Nikon ve Canon açısından full-frame makineleri ayırt etmek için belirli ifadeler mevcuttur.

Nikon gövdeler açısından full frame FX biçimli şeklinde ifade edilirken, Canon’da bu durum lenslerin işaretçilerine göre EF şeklinde belirtilir.

Değerlendirme
Yine sensör açısından bakıldığında tam kare modellerde fotoğraf kalitesi açısından nispeten gürültü (noise) daha azdır. Tam kare dijital fotoğraf makinelerini daha çok profesyonel fotoğrafçıların iş odaklı kullandığını görebilirsiniz. Özellikle reklam, moda, mimari, gezi gibi konularda ve gazetecilikte tam kare DSLR makineler sıkça kullanılmaktadır.

Yeni bir fotoğraf makinesi alırken genelde sensör boyutuna, türüne ve çeşidine dikkat edilmez. Genelde sensöre ilişkin bakış açısı makinenin kaç megapiksel olduğu ve görüntü kalitesinin nasıl olduğu yönündedir. Maalesef sensöre ilişkin full frame olup olmadığını bilmeme durumu daha sonra satın alınmış olan DSLR gövde için farklı lensler almak istediğinde uyumluluk sorunu olarak karşımıza çıkar. Bu konuyla ilgili detaylara sensör çeşitleri ve alım tavsiyelerinde değiniyor olacağı

APS-c Sensör Nedir? Crop, Çarpanlı ifadeleri Ne Anlama Gelir?


APS-c, Crop, Çarpanlı sensör nedir ve bu terimler ne anlama gelmektedir? Bu yazıda kırpılmış sensörlerin boyutlarını ve tercih edilme sebeplerini anlatmaya çalışacağız.

APS-c ifadesini sıkça duymuşsunuzdur. Peki nedir bu APS-c terimi? Gelişmiş Fotoğraf Sistemi tip-C olarak Türkçe’ye çevirebileceğimiz APS-C, dijital SLR fotoğraf makinelerinde kullanılan bir sensör tipidir. Full Frame (Tam Kare) sensör nedir konusunu işlerken, sensör hikayesinin dijital çağ ile başladığını ve bunun için standart boyutun 36x24mm olduğunu belirtmiştik.

Yani analog dönemdeki film boyutunun dijital çağdaki karşılığı full frame yani tam kare sensör olarak ifade ediliyor. Peki crop sensörler nasıl çalışıyor ve boyutları nasıl belirleniyor. şimdi detaylara bakalım.

APS-c, Crop, Çarpanlı, Kırpılmış Sensör Boyutları Nedir?
Full frame boyut olarak 36x24mm ebatındadır. Sensör boyutunun film ebatına eşit olması, yani büyük kalması sensör anlamında daha kaliteli fotoğraflar anlamına gelse bile bu durum üretici firmalar açısından daha maliyetli fotoğraf makineleri anlamına gelmektedir.



Fotoğraf makinesi üreticileri başta sensör maliyetlerini düşürmek ve buna bağlı olarak tüketici pazarındaki model çeşitlemesini artırmak için 36x24mm boyutunda olması gereken sensör boyutunu küçülterek kullanmaya karar verdiler. Bu sensör küçültme hareketinin en verimli olanı ise APS-c sensörlerdir.

Ağırlıklı olarak giriş seviyesi ve orta segmentteki DSLR fotoğraf makinelerinde yaygın biçimde kullanıldığını gördüğümüz APS-c sensör boyutu ise full frame ebatının Nikon tarafında 1.5x kadar küçültülmesidir. Bu oran sensörün kırpılması anlamına geldiğinden kullanım şekliyle görmüş olduğunuz “Crop“, “Çarpanlı“, “Kırpılmış” ifadelerinin tamamı bu sebepten ortaya çıkmaktadır.

APS-c sensör boyutu açısından bakacak olursak Nikon için tam karenin 1.5 katı kadar küçültülmesi yani yaklaşık 23.6 x 15.8mm ebatlarını söyleyebiliriz. Bu crop faktör durumu Canon gövdeler açısından 1.6x kadar küçültmedir. Bu durumda kırpılmış sensöre sahip bir Canon makinenin sensör boyutu 22.3mm x 14.9mm şeklindedir.



Crop factor, kırpılmış sensör Nikon gövdelerde “DX” ya da “DX-format” şeklinde ifade edilir. Nikon’un efsane modelleri D90, D300s yanısıra D7200 ve yeni çıkan D500 modeli hep APS-c sensör kullanan popüler gövdelerdir.

Peki lenslerin odak uzaklıkları nasıl hesaplanıyor?
Muhtemelen en çok sorulan sorulardan birisidir. Diyelim ki full frame uyumlu bir lensiniz var ve bunu APS-c boyutunda bir sensöre sahip DSLR fotoğraf makinesinde kullanmak istiyorsunuz. Objektifiniz Nikon FX-format uyumlu AF-S NIKKOR 50mm f/1.8G olsun.

Bu lensi tam kare bir gövdede 50mm odak uzaklığı ile kullanabilirsiniz. Eğer elinizdeki lensi DX, yani crop factor sensöre sahip bir gövdede kullanacaksanız, odak uzaklığını 1.5 ile çarpmanız yeterli olacaktır. Örneğin bu durumda AF-S NIKKOR 50mm f/1.8G objektifin Nikon D7100 üzerinde sağlayacağı odak mesafesi 75mm olacaktır.

Diğer bir açıdan FX uyumlu bir gövdeye sahipsiniz ve bunu DX bir lens ile kullanırsanız doğal olarak dikdörtgenimizin kenarlarında görüntü kaybı oluşacaktır. Tam tersi olması yani FX uyumlu olan lensi DX olan bir gövde ile kullandığınızda görüntü kaybı olmayacaktır. Ancak 1.5 çarpandan dolayı objektif geniş açı beklentinizi karşılamayacaktır.

FX ve DX nedir?


FX ve DX kısaltması karşımıza sürekli çıkmaktadır. Acaba elimizdeki veya almayı düşündüğümüz DSLR, FX mi DX mi uyumlu? Peki hangi lensi almalıyım?

FX Full Frame (Tam Kare), sensörü eski filmli makinelerdeki bir film karesi büyüklüğünde olan gövdelerdir. Eski 35mm filmli makinalar FX uyumludur. Nikon‘un çıkardığı FX gövdeler D700, D3, D3s, D3x




FX Gövde Avantajları:

• Büyük piksel,yüksek ISO performansı vardır.
• Net alan derinliği (DOF) daralır. Bu durum Portre ve macro da avantaj sağlar.
• Crop faktörü olmadığından görünüm sorunu yoktur.

FX Gövde Dezavantajları:

• Maliyetleri yüksektir.
• Geniş açılarda kenarlarda kötü performans gösterebilirler.

DX gövdeler ise FX gövdelerde bulunan sensörlerden daha küçüktür. Yani DX gövdeler daha küçük sensörlerde tam görüntü vermeye çalışmaktadır. Bunlar FX’lere göre 1.5 cropludur. FX formatta kullanmış olduğumuz 50mm lens, DX gövdede 75mm olarak kullandırır. Nikon‘un çıkardığı DX gövdeler den bazıları D300, D90, D5000, D3000,D5100 gibi.

DX Gövde Avantajları:

• Sensör, lensin kenarlarını değil daha verimli olan merkeze yakın kısımlarını kullandığından kenar detayları daha iyidir.
• Ucuzdur.
• Crop faktör olduğundan telephoto lensler daha fazla zoom yapar (1.5, 1.6 oranında çarpanı var).
• FX lensler kullanılabilir.

DX Gövde Dezavantajları:

• Yüksek ISO performansı daha kötüdür.
• FX’lere göre çözününürlükleri daha düşüktür.

Peki hangi lensi almalıyım?
Lenslerin dairesel görüntü alanı vardır. Bu görüntü alanının geniş bir diktörtgen ile yine bu dikdörtgenden daha küçük bir dikdörtgene yansıdığını düşünün. şimdi elimizde FX uyumlu bir gövde var ve bunu DX bir lens ile kullanırsanız doğal olarak dikdörtgenimizin kenarlarında görüntü kaybı oluşacaktır. Tam tersi olması yani FX uyumlu olan lensi DX olan bir gövde de kullandığınızda görüntü kaybı olmayacaktır ancak 1.5 croptan dolayı geniş açı beklentinizi karşılamayacaktır.

VR Nedir? VR Lens Neden Önemlidir?


Nikon’un Vibration Reduction olarak isimlendirdiği lens uzantısı olarak “VR” şeklinde gördüğümüz titreşim azaltma özelliğinden kısaca bahsedelim. VR önemlidir çünkü genellikle zoom lensler olarak bilinen telephoto lenslerde titreşimi azalttığı için daha keskin fotoğraflar elde etmenizi sağlar.

Lens tercih ederken özellikle uzun zoom lenslerde VR mutlaka tercih edilmesi gereken bir özelliktir. Nikon lenslerde nasıl VR ibaresi görüyorsak ve karşılığı titreşim azaltıcı anlamına geliyorsa, Canon lensler için bu kısaltma IS şeklindedir ve görüntü sabitleyici (Image Stabilization) olarak kullanılır. Biz Nikon Türk olarak Nikon lenslerde kullanılan VR özelliğinden devam edelim.

VR Özelliği Nasıl Çalışır?
Çok fazla teknik detaya girmeden anlatmak gerekirse VR (titreşim azaltıcı) hareket sensörlerini kullanarak hareketi önceden tespit ediyor. Fotoğrafın pozlanma aşamasında çeşitli araçlar kullanılarak tespit edilen bu hareket işleniyor.

Ne Zaman VR Kullanmalı?
VR açık olduğu durumlar için özellikle elde çekim yapıldığı zamanları öncelikli olarak belirtmeliyiz. Özellikle zoom lensler ile düşük enstantane hızıyla çekim yapılıyorsa VR mutlaka açık olmalıdır. Bunun için düşük enstantane hızında yaklaşık 1/2 – 1/15 gibi hızlarda zoom lens ile yapılan çekimlerde eğer fotoğraf makinası elde çekim yapılıyorsa titreşim azaltıcı (VR) açık bir şekilde mümkünse sürekli çekim modunda çalışılmalıdır. Buradaki amaç fotoğraf üzerindeki titreşimden dolayı oluşabilecek dalgalanmaları VR ile en aza indirmek ve sürekli çekim modunda en keskin fotoğrafı elde etmektir.

Tripod ile VR Kullanımı
Eğer Nikon fotoğraf makinenizi (Nikon Dslr) tripod ile kullanıyorsanız, kullandığınız lensteki VR durumunu kapalı konuma getirebilirsiniz. Burada önemli olan titreşim. VR titreşimi azaltan bir mekanizma olduğu için iyi sabitlenmiş bir tripod üzerinde rahatlıkla kapatılabilir. Hatta sakin bir havada VR olmadan yapılan uzun pozlamaların daha verimli sonuçlar verdiği söylenmektedir.

Rüzgarlı bir havada çekim yapacaksanız ve sallanan dengede olmayan bir tripod görüntüsü varsa, o zaman VR’ın size sağladığı titreşim azaltıcı kolaylıktan faydalanmanız gerekmektedir.

Yeni nesil uzun odaklı nikon lenslerin hepsi artık VR hatta zoom kilidi içeren VR II (VR 2) ile gelmektedir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi özellikle uzun odaklı telephoto lenslerde tercihinizi mutlaka VR desteği olanlarda kullanmanızı Harbimekan.com olarak tavsiye ederiz.

DSLR ve SLR nedir? Fark, avantaj ve dezavantajları nelerdir?


Türkiye’de Nikon’un tek adresi Türk Nikon olarak DSLR ve SLR fotoğraf makinesi alırken ya da araştırma yaparken sürekli karşımıza çıkan bu iki kısaltmaya değinmek istedik. SLR (Single-lens reflex), objektifi değiştirilebilen filmli makinalara verilen isimdir. DSLR (Digital single-lens reflex), yine objektifi değiştirilebilen dijital makinalara verilen isimdir. Diğer bir ifadeyle DSLR teknolojik değişimin profesyonel fotoğraf makinalarına yansımasıdır. DSLR‘ de CCD veya CMOS sensör üzerine algılama yapılırken SLR‘de film üzerine algılama yapılır.

DSLR ve SLR arasındaki farklar nelerdir? Avantaj ve dezavantajları nelerdir?

• DSLR ile çekmiş olduğumuz karemizi anlık izleyebilir ve silebiliriz. SLR’da bu mümkün değildir. Sonucu ancak tab ettirdikten sonra görebilirsiniz.
• DSLR’da fotoğraflarımızı harici depolama alanlarında saklayabiliriz (SD kart). Depolama sınırımız SD kart kapasitesi kadardır. SLR’da film kapasitesi kullanılır.
• DSLR’da fotoğraf üzerinde oynama imkanımız vardır. İster makina üzerinde istersek çekim sonrasında bilgisayarımızda istediğimiz değişiklikleri yapabiliriz. SLR’da bu karanlık oda teknikleri ile kadrajlama, parlatma, yakma, ve bazı özel teknikler ile fotoğraf üzerinde oynama yapılabilir. Ancak bu sistemler tamamen kimyasal tepkilerle meydana gelir ve farklı uzmanlık ister.
• Artık çoğu DSLR’da video çekim olanağı dahi vardır. SLR ile bu mümkün değildir.

DSLR’lar için herkesin fotoğrafçı olmasını sağlayan teknolojik icat dahi denilmektedir. Aslında SLR kullanıcılarının kısıtlı imkanlarına bakacak olursanız. Fotoğrafı daha çok hissettiklerini, DSLR kullanıcıları gibi shutter shutter kare çekmediklerini ve belkide daha profesyonel olduklarını düşünebilirsiniz. Bu teknolojik değişimin nasıl olduğunu merak ediyorsanız Nikon’un Tarihçesi yazımızı mutlaka okuyun.

Pratik olması açısından DSLR tercih edilebilir, ama daha fazlasını arayanlar için klasik sistem SLR’nin yerini hiç birşey alamaz. Yeni başlıyorsanız DSLR ile başlamanız daha uygun olacaktır.

Işığınız bol olsun…

2.El DSLR ve Objektif (Lens) Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?


Ülkemizde 2. el ürün alım-satımı oldukça aktif olarak yapılmaktadır. Özellikle son yıllarda fotoğrafçılık dünyasında 2. el ürün pazarı büyük bir hızla büyümektedir. Sıfır ürün fiyatlarının kullanılmış olan ürünlere göre çok daha yüksek olması doğal olarak bu pazarı canlandırmakta ve tercih sebebi yapmaktadır. Bu ürünlerin 2. el olarak tercih edilmesinde ki en büyük sebep dayanıklı olmalarıdır.

Peki kullanıcılar 2. el DSLR veya objektif alırken nelere dikkat etmeleri gerektiğini biliyorlar mı? 2. el makine yada objektif alırken mağdur olmamak için hangi noktalara dikkat edilmelidir? İşte bu yazımızda Türk Nikon olarak size, 2. el alışverişte kötü sürprizler ile karşılaşmamak için dikkat etmeniz gereken noktaları göstermeye çalışacağız.

2. El DSLR Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Öncelikle burada bahsedilen hususlar da dikkat edilmesi gerekenler, marka ve modellere göre değişiklik gösterebilir. Ancak genel hatlarıyla aynıdır.

1-) Makinenin Kozmetik Durumu

Öncelikle almayı düşündüğünüz makinenin dış görünümüne dikkatlice bakmalısınız. Gövde üzerinde olabilecek çizik, çatlak, kırık vb. hususlar mutlaka kontrol edilmelidir.

2-) Perde (Shutter) Sayısı

Perde (shutter) sayısı 2. el makine alırken bakılması gereken en önemli unsurlardandır. DSLR fotoğraf makinelerinde bir perde mekanizması vardır ve her fotoğraf çekildiğinde bu mekanizma açılıp kapanır. Doğal olarak belirli bir süre sonra bu perde ve buna bağlı diğer mekanik parçalar eskimeye başlar. Örneğin Nikon, D5000 modeli için 100.000 perde ömrü biçmiştir. Ancak bu demek değildir ki Nikon D5000 100.000 perdeye gelince bozulacaktır. 70.000 perde sayısında da bozulabilir, 170.000 perde sayısında da. Teknoloji biraz şans işidir ve ayrıca perde ömrü, sizin makineye nasıl baktığınıza bağlı olarak değişebilir. Kısaca perde ömrü 2. el DSLR alırken dikkat edilmesi gereken önemli bir unsurdur ancak bir numaralı kıstasınız olmamalıdır.

3-) Vizörden Bakıldığı Zaman Tüm Yazılar Okunabilir Olmalıdır

Vizör içerisindeki çeşitli bilgilendirici yazıların çalışıyor olmasına dikkat edilmelidir.

4-) Makinenin Ayna Sistemini Kontrol Edin
DSLR makinenin içerisindeki ayna mekanizmasının kırık yada hasarlı olmamasına dikkat edilmelidir.
5-) Makine Üstündeki Bütün Tuşları ve Tekerlekleri Kontrol Edin
Makine üzerinde en çok kullanılan bölüm, tuşlar ve sayısı modellere göre değişebilen tekerleklerdir. Makinenin, tuşları ve tekerlekleri tek tek kontrol edilmelidir. İçine kaçan, dönmeyen veya sıkışan tuş veya tekerlek olup olmadığına dikkat edilmelidir.

6-) Back Focus ve Hot Pixel Sorunlarını Kontrol Edin
Makinede olabilecek back focus ve hot pixel gibi sorunlar kontrol edilmelidir.
7-) Fotoğraf Makinesinin Sensörünü Toz Durumuna Karşı Kontrol Edin
Yapacağınız ufak bir test ile makinenin sensöründe toz olup olmadığı kontrol edilmelidir. Ancak toz durumunun temizlenebilir olduğu unutulmamalıdır.
8- ) Makine ile Objektifin Bağlantı Noktasını Kontrol Edin
Objektifi makineye taktığınız bayonet kısmı kontrol edilmelidir. Mümkünse yanınızda bir objektif götürüp sorun olup olmadığı deneyerek kontrol edilmelidir.



9-) LCD Ekranda Ölü Piksel Sorunu Olup Olmadığını Kontrol Edin
Makine üzerindeki Lcd ekranda ölü piksel olup olmadığı kontrol etmelidir ( Nasıl kontrol edileceğine ilişkin ayrı bir yazımız çok yakında )
10-) Gövde Üstündeki Vidaları Kontrol Edin
Makinenin daha önce herhangi bir neden ile, içinin açılıp açılmadığını öğrenmek için gövde üzerindeki vidaların üstünde aşınma olup olmadığı kontrol edilmelidir.
11-) Makine Üzerinde Dahili Flaş Varsa Kontrol Edin
Makine üzerinde dahili flaş varsa, mutlaka patlatılarak kontrol edilmelidir.
12-) Makinenin Askılarını Kontrol Edin ;
Makinenin, güvenerek boynumuza astığımız askılıkları, mutlaka kontrol edilmelidir. Yıpranmamış olması önemlidir.

“2. el DSLR alırken nelere dikkat etmemiz gerektiğini yukarıdaki 12 madde ile öğrenmiş olduk. Peki 2. el objektif (lens) alırken nelere dikkat etmeniz gerektiğini biliyor musunuz?”

Genişletmek için tıkla ...

2.El Objektif (Lens) Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
1-) Objektifin Kozmetiğini Kontrol Edin

Objektifin gövdesi üzerinde ezik, çizik, kırık vb. bozulmaların olup olmadığı kontrol edilmelidir. Ayrıca en önemli noktalardan bir tanesi olan, ön ve arka cam elementlerde çizik olup olmadığı özellikle dikkat edilmelidir.



2-) Objektifin İçinde Mantar Oluşumu Olup Olmadığını Kontrol Edin

Almayı düşündüğünüz objektifin içinde mantar oluşumu olup olmadığı kontrol edilmelidir.

3-) Objektifin İçinde Toz Olmamasına Dikkat Edin

Çok aşırı olmadığı sürece problem olmasa da, mutlaka lensin içinde toz olup olmadığı kontrol edilmelidir.



4-) Obejktifin İçindeki Diyafram Yapraklarını Kontrol Edin

Diyafram yapraklarında yağlanma, takılma, yıpranma vb. hususlar mutlaka ve mutlaka kontrol edilmelidir.

5-) Objektifin Üzerinde Varsa Tuşları Kontrol Edin

Her objektifte olmamakla birlikte, alacağınız objektifte mevcutsa mutlaka tuşlar kontrol edilmelidir.

6-) Objektifin Zoom Ve Netleme Halkasını Kontrol Edin

Zoom ve netleme halkasında zorlanma, takılma vb. sorunların olup olmadığı kontrol edilmelidir.



7-) Otomatik Netleme ve Odak Sorunlarını Kontrol Edin

Objektifi mutlaka makinenize takarak otomatik netleme ve ön-arka odak sorunlarına karşı kontrol edilmelidir.

8 -) Objektif Üzerindeki Vidaları Kontrol Edin

Objektif üstündeki vidalar, objektifin daha önce tamir görüp görmediğine karşı kontrol edilmelidir.



Son olarak hepsinden önemli madde olarak 2.el alışverişte güvenilir kişilerden alışveriş yapmaya çalışın. Ülkemizde veya yurt dışında kullanılan 2. el alışveriş sitelerinde, mutlaka satıcıların referanslarını inceleyin. İmkanınız olursa ürünleri elden almaya çalışın. İçinize sinmeyen hiçbir ürünü kesinlikle satın almayın. Ayrıca teknolojik ekipmanların şans işi olduğunu unutmayın. Başkasında olmayan bir sorun sizde olabilir.

Siz de deneyimlerinizi bizle paylaşabilir veya paylaşılan deneyimlerden yararlanabilirsiniz.

İkinci El Lens Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler


İkinci el lens alırken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Kullanılmış veya yeni fotoğraf ekipmanı almayı düşünüyorsanız bu yazıda özellikle ikinci el lens alırken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir listeliyoruz.

Hepimizin amacı daha güzel fotoğraf çekmek ve bunun için, hem fotoğraf makinesi hem de lens olarak belirli bir kalitedeki ürünleri tercih etmek oluyor. Fotoğraf dünyasındaki ürün sirkülasyonuna baktığımızda, kullanılan fotoğraf makinelerine göre lens çeşitliliği çok daha fazla olmaktadır. Portre için sabit odaklı keskin prime lensler veya manzara fotoğrafı çekmek için geniş açı lensleri tercih ederiz. Ya da kuş, aksiyon ve vahşi yaşam için telefoto zoom lensler arasında seçimler yaparız.

Çoğunlukla bir fotoğraf makinesi fiyatında olan bu objektifler için kendi ürün yelpazemizi genişletirken ciddi harcamalar yaparız. İhtiyaçlarımıza göre değişiklikler düşündüğümüz aşamada ikinci el lens satın almak için arayışlara gireriz. Lensleri sıfır alabileceğimiz gibi ikinci el yani kullanılmış olarak da alabiliriz. Peki ciddi fiyat skalasına sahip bu fotoğraf ekipmanı için güvenilir ve doğru alışverişi nasıl yapabiliriz. Bu yazıda ikinci el lens alırken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir bu konulara değineceğiz.

İkinci El Lens Tercih Etme Nedenleri
Giriş kısmında bahsettiğimiz gibi sadece bir tane fotoğraf makinesi (iyi bir gövde) alırız ancak beraberinde en az iki ve daha üstü lens sayısı ile fotoğraf çantamız çeşitlenir. Lensler kullanım alanına göre çeşitli filtreler ve aksesuarları da beraberinde getirir. Peki neden ikinci el lens tercih edilir?

“Maliyet” dediğinizi duyar gibiyim. Evet fotoğrafçılık güzel bir hobi ancak ilerleme aşamasında çeşitlenen ekipmanlar, kullanıcı tarafında bütçeyi zorlayacak noktaya kolayca gelebiliyor. Bugün, özellikle iyi kalitede full frame uyumlu bir lens almak isteseniz çok ciddi paralar harcamak zorunda kalırsınız. Hatta bu rakam kullandığınız kameranın değerini de kolayca aşabilmektedir. Özetle kullanıcı tarafındaki ekipman bütçesinin en iyi yönetilme şekli, daha uygun fiyatlı, temiz, kullanılmış ikinci el lensler satın almaktır.



Bu kısa giriş ve özetten sonra hangi fotoğraf makinesi ve lens üreticilerinin ikinci el objektifleri var bakalım. Tabii ki her lensin ikinci elini bulamayabilirsiniz. Özellikle kendi alanında sirkülasyonu çok olmayan lensler, tekrar pazarda yer edinemeyebiliyor. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, genelde değişen fotoğraf makineleri olurken, kendini ispatlamış lensler ise fotoğraf çantalarında sıklıkla bir üst model kameraları bekliyor. Bunun yanısıra ülkemizde satışı fazla olmayan lenslerin ikinci elini bulmanız da bir hayli zor olabilmektedir. Ancak günümüzde yurtdışı fotoğraf dükkanlarının (Amazon, B&H Photo, Adorama gibi) uygun gönderi ücretleriyle, çeşitli lensleri tedarik etme durumları olduğundan, artık ikinci el pazarında çok yaygın olmayan objektifleri görebilmekteyiz.

Markalarda İkini El Lensler Hangileri ve Güvenli Alışveriş Nasıl Olmalı
Peki markalarda hangi ikinci el lensler bulunabilir ve güvenli olarak nerelerden alışveriş yapabiliriz. Öncelikle, tahmin edeceğiniz üzere dağıtımı ve satışı en fazla olan lensler hangileriyse tekrar ikinci el pazarında yer edecek olan ürünler onlar olacaktır. Evet kit lensler bu konuda en yaygın ve değişimi en çok yapılan ürünlerdir.

Canon ve Nikon’un giriş seviye DSLR fotoğraf makineleri genelde 18-55mm, 18-105mm veya 18-135mm kit lens ile sunulduğu için ikinci elde satışta oldukça sık bulunmaktadırlar. Bu lensler kullanıcılara bir müddet hizmet ettikten sonra yerini genelde sabit f/2.8 değerine sahip daha kaliteli objektiflere ya da farklı ihtiyaçlara göre sabit odaklı veya geniş açı lenslere dönüşmektedir.

Buradan yola çıkarak genelde hangi ürünleri bulabiliriz sorusuna karşılık aşağıdaki tespitleri yapabiliriz.

• Canon ve Nikon kit lensleri bulmak her zaman çok daha kolaydır. AF-S, EF veya EF-S lensler çeşitli fiyat aralığında bulunabilmektedir.
• Canon ve Nikon lensler hem ucuz hem de pahalı modellerle sirkülasyonu çok fazladır. Oldukça kaliteli L-serisi Canon lensleri veya Nikon’un rüya takımı serisini çok zorlanmadan bulabilirsiniz.
• Zoom lensler prime lenslere göre pazarda daha hareketlidir. Yine de özellikle Fujifilm XF lenslerinde prime çeşitliliği çok fazladır.
• Fujifilm Türkiye’nin fiyat politikası Amerika ile aynı ve taksit avantajı olduğundan özellikle son yıllarda ülkemizde hatırı sayılır bir kullanıcı kitlesine ulaştı. Bu yüzden Fuji’nin aynasız fotoğraf makineleri için 18-55mm kit lensi ve sabit odaklı objektiflerini bulma olasılığınız oldukça fazladır.

İkinci El Lens için Güvenli Alışverişi Nasıl ve Nereden Yapabilirim
İkinci el lensler için güvenli alışveriş ve ürün teminini yapabileceğiniz çeşitli adresler bulunmaktadır. Sahibinden.com başta olmak üzere çeşitli alışveriş sitelerinde benzer dükkanları görebilirsiniz. Yine de sahibinden kullanım ve yaygınlık olarak en güzel ortamı sağlamaktadır. Burada tüm ürünlerin ikinci el ve sıfır olarak fiyat ve durumlarını görmeniz mümkündür. Bu sayede hem ilgilendiğiniz ürünün fiyatı hakkında piyasayı öğrenebilir, eğer alıcıysanız aklınızda ödemeniz gereken ücreti belirleyebilir ya da satıcıysanız ilanınızı buna göre hazırlayabilirsiniz. Yukarıda bahsettiğimiz gibi genellikle Canon uyumlu lensler ve Nikon uyumlu lensler bulmak burada da çok daha kolaydır.

Fotopedi olarak satışı devam eden ikinci el fotoğraf makinesi ve lensler için hazırladığımız bir tablo bulunuyor. Devamlı değişen bu tabloda yine Canon ve Nikon ağırlıklı objektifleri bulmanız mümkün. Tabloda bulunmayan ürünleri mail ile sorabilir ve fiyat isteyebilirsiniz. Ek olarak Fotopedi’nin Facebook grubunda ürünlerinizi satmak için ilan verebilir, aradığınız ürünler için başlık açıp fiyat sorgusu yapabilirsiniz.

İkinci El Lens Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Eğer sahibinden.com adresinden GET işlemi ile ikinci el lens satın alma işlemi yapıyorsanız (yani fiziki olarak elden bakıp almıyorsanız) platformun sağladığı 3 gün inceleme ve buna göre onay süresi bulunuyor. Yani fotoğraf makinenize takıp acele etmeden gerekli kontrolleri yapabilirsiniz. Aşağıdaki listede hem evde bu kontroller aşamasında hem de satıcıyla yüzyüze geldiğinizde dikkat etmeniz gerekenleri sıralamaya çalışacağız.

1- Lensin Kozmetik Durumunu İnceleyin
Lensin önünde veya arkasında olan çizikler sizi rahatsız edebilir. İkinci el lenslerde ön veya arka camda çizikler olup olmadığını kontrol edin. Kullanıcı tarafında bir filtre kullanımı olmamışsa lensin özellikle ön kısmında çizikler oluşabiliyor. Bunun elbette görüntüye bir etkisi bulunmamaktadır.

2- Lensi Makinenize Takın ve Çekimler Yapın
Lensi fotoğraf makinenize takın ve diyaframı f/8 üstü f/11 – f/13 gibi bir değere getirerek çekimler yapın. Gökyüzü ve düz duvar gibi alanlardan fotoğraf alın. Böylelikle lensin keskinlik ve netlik kontrollerini yapmış olursunuz. Çektiğiniz fotoğraflara daha detaylı bakmak isteyebilirsiniz. Bu yüzden yanınıza laptop alıp, bakabilirsiniz.

3- Seri Çekimler Yapın ve Otomatik Netleme Yapın
Lensi test için kullanırken etrafınızdaki çeşitli alanlara yönelerek seri çekimler yapın. Öne ve arkaya otomatik netleme yapın. Bu sayede lensin netleme problemi olup olmadığını kontrol edin.

4- Netleme ve Zoom Halkalarını Kontrol Edin
Lens ile çekimler yapıyorsunuz. Manuel netleme yapın. Önce netleme halkasını kullanın, öne ve arkaya yakınlaştırıp, uzaklaşın. Tam dönebilir olduğuna ve özellikle makine ile koordinasyonuna bakın.

Sonuç
Kullanılmış veya yeni fotoğraf ekipmanı almayı düşünüyorsunuz bu yazıda sizlere ikinci el lens alırken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir hakkında bilgiler vermeye çalıştık. Tercihlerinizi belirlerken çekmek istediğiniz fotoğraflar ya da ilgilendiğiniz fotoğrafçılık türüne göre uygun lenslere bakmanız birincil önceliğiniz olmalıdır. Alışveriş aşamasında ikinci el lens satın alırken güven ortamını maksimum sağlayabilmek adına satıcı ile olan iletişiminizi samimi bir ortamda gerçekleştirmeniz ve yukarıda saydığımız detayları uygulayarak içinize en çok sinen ürünlerde karar kılmanız doğru olacaktır. Eklemek istedikleriniz ya da düzeltmeler için her zaman yorumlarınızı bekliyoruz.

Lensler için Filtreler Kılavuzu


Lens Filtreleri – Nedir ve Neden Kullanırız? Bu yazıda lens filtre markalarını, UV filtre, Polarize Filtre ve ND Filtre gibi çeşitlerin ne anlama geldiğini bulabileceksiniz.

Tüketici olarak çoğu fotoğraf makinesi sahiplerine neden lenslerinin üzerinde bir filtre kullandıklarını sorarsanız, büyük olasılıkla “koruma için” yanıtını vereceklerdir. Filtreler aslında, lensinizin yüzeyini toz, nem ve ara sıra başparmak ile oluşan baskıya karşı korur, ancak lens filtrelerinin temel işlevi, kullandığınız filtreye ve nasıl kullandığınıza bağlı olarak, çektiğiniz fotoğrafların görüntü kalitesini iyileştirmektir.

Peki birkaç temel filtre var mı yoksa birçok filtre satın almam gerekiyor mu?

En temel filtreler, ultraviyole azaltıcı filtreler (UV), Skylight filtreler ve üreticiye bağlı olarak ya temel anti-reflektif kaplamalara sahip cam filtreler ya da bazı durumlarda sadece UV filtreleridir. Lensinizin ön elemanını temiz ve güvenli tutmak için, yukarıdakilerden herhangi biri yeterli olacaktır, ancak lensinizi korumak ve fotoğraf ve videolarınızın görüntü kalitesini yükseltmek istiyorsanız, bir UV satın almak isteyeceksiniz. veya Skylight filtresi.

Ayrıca, Haze filtreler olarak da adlandırılan UV filtreler, her biri görüntü bozulmasına katkıda bulunan atmosferik pus, nem ve diğer hava kirletici maddelerin etkilerini kesmek için tasarlanmıştır. UV / Pus filtreleri değişen güçlerde mevcuttur. Büyük açık su alanları, yüksek irtifalarda, karlı veya ortamdaki ultraviyole ışığın yoğunluğunu arttıran diğer koşullarda fotoğraf çekmeyi planlıyorsanız, kesinlikle daha güçlü bir UV filtreleme seviyesi (UV-410 , UV-415) düşünülmelidir. UV-420, UV-Haze 2A, UV-Haze 2B, UV-Haze 2C ve UV-Haze 2E ). UV kaplamaların gücüne bağlı olarak, UV filtreleri net görünür veya daha ağır UV kaplamaları durumunda, sıcak, kehribar benzeri bir görünüme sahiptir ve sıfırdan yaklaşık yarım durak pozlama telafisine ihtiyaç duyar.

UV / Haze filtrelerine alternatif olarak, iki güçlü seçenek olan Skylight 1A ve Skylight 1B’de kullanılabilen Skylight filtreler bulunmaktadır. Sıcak bir kehribar görünümüne sahip olan UV / Haze filtrelerinden farklı olarak, Skylight filtreler, cilt tonlarını fotoğraflarken veya renkli slayt film kullanırken tercih edilen magenta rengine sahiptir; film stokuna bağlı olarak genellikle magenta tarafından dengelenen mavi bir renk tonu vardır.

Gücüne bakılmaksızın, Skylight filtrelerinin kameranın pozlaması üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Atmosferdeki pusu kesmek için UV filtrelerine benzer şekilde koruyucudurlar. Ayrıca lens kaplamalarına zarar verebilecek toz, nem ve parmak izlerine karşı koruma sağlarlar.

Çeşitli 52mm UV filtreleri uygun fiyat aralığında buldum. Fark nedir ve bir UV filtresinin diğerinden iki veya üç kat daha pahalı olmasının nedeni nedir?
Bir UV filtre, kendisinden iki veya üç kat daha pahalı olan bir başka UV filtreden gözle ayırt edilemez olsa da, aralarındaki farklar, üretim işleminde kullanılan camın kalitesinden başlayarak önemli olmaktadır. Her ne kadar biri, bir parça cam ile bir diğeri arasında çok az fark içerse de, bu konuda doğru seçimler yapmak gerekir. Kullanılan camlardaki farklılıklar, görüntülerin kalitesinde ciddi fark yaratabilmektedir.

Cam ile ilgili temel kriter, camın kimyasal bileşimi, nasıl yapıldığı ve hatta yapıldığı yer olmalıdır. Bunu, camın kalınlığı (daha ince, daha iyi) ve parlamayı en aza indirmek ve optimum renk ve kontrast seviyelerini korumak için kullanılan kaplamalar takip eder. Ucuz bir filtre ve daha pahalı bir filtre arasındaki farklar, bir kit lens ile fotoğraf çekerken dikkat çekmemesine rağmen, daha yüksek performanslı lenslerde kullanıldığında gittikçe daha belirgin hale gelmektedir.

Tipik olarak iki cam tabakası arasına sıkıştırılmış ince bir renkli film tabakası (veya Polarize edici malzeme) içeren renk ve Polarize filtreler söz konusu olduğunda, film genellikle daha pahalı filtrelerdeki cam tabakalara bağlanır. Bu, aynı işlevleri yerine getirmek üzere tasarlanmış daha az pahalı filtreler ile karşılaştırıldığında, filtrenin optik saflığını olumsuz yönde etkileyebilecek hava yüzeylerini ve diğer düzensizlikleri ortadan kaldırır.

Giriş seviyesi filtreler ve daha pahalı versiyonlar arasındaki diğer fark, daha ucuz filtrelerin olması durumunda, takılmaya tabi olmayan, diş açma ve sıkışmaya maruz kalan alüminyumdan (nispeten yumuşak bir metal) oluşması gereken düz vidalı tutma halkaları ile ilgilidir. Tersine, pahalı filtreler üzerinde kullanılan tespit halkaları çoğu zaman pirinçten yapılmıştır ve sert yüzeylere çarptığında merceğinize sıkışması daha az olasıdır.


Sonuç olarak, daha iyi bir objektif satın alarak ciddi masraf edersiniz, filtreye daha az para verip tasarruf edeceğim diye yatırımlarınızın sonucundan ödün vermemelisiniz.

Kaeseman filtreleri nelerdir ve niçin normal filtrelerden fark edilir şekilde daha yüksek fiyatlandırılırlar?
Değişken olarak Polarize filtreler olan Kaeseman filtreleri, Kaeseman olmayan filtrelere göre daha fazla hava geçirmez conta ile üretilmektedir. Fotoğraf ilgi alanlarınız aşırı nemli iklimlerde seyahat etmeyi ve çalışmayı içeriyorsa, bunu değerli bir yatırım olarak görebilirsiniz.

UV / Haze ve Skylight filtrelerinin yanı sıra, günlük fotoğraf çekimlerinde başka hangi filtre tiplerini dikkate almalıyım?
Eğer genellikle manzara fotoğrafı çekiyorsanız, her zaman için mutlaka bir Polarize filtresine sahip olmalısınız. Polarize filtreler, bulutları karanlık mavi göklerden, doygun renkler ve parlamayı ise su, cam ve diğer cilalı alanların yüzeylerindeki yansımalarla ortadan kaldırıyor gibi görünüyor.

Polarize filtreler, istediğiniz Polarizasyon seviyesini çevirene kadar, vizörden konuyu görüntülerken manuel olarak döndürdüğünüz ikincil bir halkada monte edilir. Polarizing filtrelerinin dezavantajı, görüntüyü optimize etme sürecinde yaklaşık üç durak ışık kaybını yitirmenizdir, ancak Photoshop eklentileri veya diğer çekim sonrası fotoğraf düzenleme programları kullanılarak benzer sonuçlara ulaşamazsınız.

Polarizasyon filtreleri, ısınma filtrasyonu (81A , 81C, 81EF , 85 , 85B), Artırıcı ve Yoğunlaştırıcı , Skylight, UV / Haze ve bir difüzyon ölçümü gibi ek filtrasyon ile birlikte de mevcuttur.



Polarize filtreler iki formatta mevcuttur: doğrusal ve dairesel. Her ne kadar aynı görünüme ve görüntüye sahip olsalar da, dairesel polarizasyon filtreleri özellikle otofokus özelliğine sahip objektiflerle kullanım için tasarlanmıştır. Doğrusal olanlar ise en iyi manuel odaklama özellikli lensler ile kullanılır. Diğer taraftan Dairesel Polarizörler, eşit sonuçlarla AF veya MF optikleri ile kullanılabilir.

Nötr Yoğunluk filtreleri nedir ve bunları nasıl kullanırım?
Nötr yoğunluk (ND) filtreleri, esas olarak, lensin içinden geçen kalibre edilmiş ışık derecelerini emmek için tasarlanmış gri tonlu filtrelerdir. Çoğunlukla 1/3, 2/3 ve tam aralıklı artışlarda parçalanmış olan ND filtreleri daha yakın bir zamanda değişken yoğunluklu filtreler olarak da kullanılabilir.

ND filtreler, film yapımcıları ve video görüntüleyiciler tarafından sinema ve video işleminin sağladığı sınırlı enstantane hız seçenekleri sayesinde daha iyi pozlama kontrolü sağlayan araçlar olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

ND filtreler ayrıca, ND’nin miktarına bağlı olarak, ne kadar az veya ne kadar alan derinliğine sahip olduğunuzu tam olarak kontrol ederken, deklanşör hızlarınızı düşürmenize olanak tanıyarak yaya trafiğinin ve akan suyun parlak aydınlatma koşullarında hareket etmesini mümkün kılar.

Nötr Yoğunluk ve Dereceleri Nötr Yoğunluk Filtreleri arasındaki fark nedir?
Nötr yoğunluk filtreleri, yoğunluk derecelerinde bile kenardan kenara filtrelerdir. Dereceli nötr yoğunluk filtreleri tipik olarak bir uçta berraktır ve filtrenin karşıt tarafına doğru yavaşça yoğunluk oluşturur. Dereceleri ND filtreler, çoğunlukla çerçevenin karşıt taraflarında aşırı pozlama varyasyonları içeren sahnelerin dışına kullanılır. Dereceleri filtreler, aynı zamanda stilistik nedenlerle gökyüzünü veya ön planı koyulaştırmak için eşit şekilde aydınlatılmış alanlarda da kullanılabilir.



Nötr dereceli filtrelere ek olarak, renkli grad filtreler de mevcuttur ve ön planın veya arka planın karartılması sırasında bir sahneye bilinçaltı rengin bir dokunuşunun eklenmesi için yararlıdır.

Değerlendirme

• UV / Haze ve Skylight filtreler, lensinizin yüzeyini uzun vadede lens kaplamalarına zarar verebilecek çizilmelere, toza, neme ve parmak izlerine karşı korur. UV / Haze ve Skylight filtreleri de atmosferdeki bulanıklığı en aza indirir, bu da genel görüntü kalitesinin artmasına neden olur. Koruyucu filtreler aynı zamanda toz, nem ve parmak izlerini de korur, ancak atmosferdeki pusları kesmede etkili değildir.
• Pahalı olmayan bir filtre ile daha pahalı olanı arasındaki fark, camın kalitesiyle (muhtemelen daha saf ve daha ince cam içeren daha masraflı filtre), yansıtıcı olmayan ve renk kaplamaların ve tutma halkasının kalitesiyle (daha iyi filtreler) alüminyum yerine pirinç halkalar).
• Polarize filtreler cam, su ve diğer cilalı alanların yüzeyinden dikkati dağıtan yansımaları azaltır veya ortadan kaldırır, gökyüzünü karartır, bulutları çevrelerinden çıkarır ve dış ortamdaki parlamayı azaltarak renkleri doyurur.
• Polarizasyon filtreleri, ısıtma filtreleri, iyileştirici filtreler ve difüzyon filtreleri ile birlikte de mevcuttur. Hava koşullarına dayanıklı Kaeseman Polarizörler aşırı, nemli iklimlerde de kullanılabilir.
• Nötr yoğunluk (ND) filtreleri, parlak aydınlatma koşullarında daha geniş açıklıklarda çekim yapmak için değişen ışık derecelerini engeller, ortamdaki ışık seviyelerinden bağımsız olarak hareketli nesneleri bulanıklaştırır ve daha iyi pozlama kontrolü sağlamak için daha iyi pozlama kontrolü sağlar.
• ND ve Color Graduated filtreleri, karşı tarafa dokunulmadan çerçevenin üst veya alt (veya sol ve sağ) kısımlarını koyulaştırır veya renklendirir.
• Artırıcı ve Yoğunlaştırıcı filtreler, kırmızıların ve diğer toprak tonlarının renk doygunluk seviyelerini yoğunlaştırmak için yararlıdır, bu da onları manzara ve doğa fotoğrafçılığı için cazip kılar.
• CC filtreleri, camgöbeği, magenta, sarı, kırmızı, yeşil ve mavi kanallarınızın renk seviyelerini kademeli olarak ayarlamanıza olanak tanır.

DSLR Makinelerde Sensör Kirlenmesi Sorununun Önüne Nasıl Geçilir?


DSLR fotoğraf makinelerinde oldukça sık karşılaşılan sensör kirlenmesi sorununun önüne nasıl geçilir ve bunun için faydalı olabilecek bazı ipuçlarını sizlerle paylaşacağız.

DSLR fotoğraf makinenizle çektiğiniz fotoğraflarda lekeler mi var ya da fotoğrafın bazı bölgelerinde siyah noktalar mı tespit ettiniz? Hatta bu lekeleri ortadan kaldırmak için lensinizi bir güzel temizlediniz ama buna rağmen bu siyah noktalar, lekeler gitmiyorsa, büyük ihtimalle sensör kirlenmesi sorunu yaşıyorsunuz.

Sensör temizleme işlemini temizlik kitleriyle kendiniz yapabilir ya da bu konuda tecrübeli değilseniz bu işi servis veya bir uzmanına yaptırabilirsiniz. Biz bu yazıda daha çok sensör kirlenme sorununun önüne nasıl geçebilirsiniz ya da bir başka deyişle sensörü temiz tutmak için dikkat etmeniz gereken detaylardan bahsedeceğiz.

Sensör Kirlenme Sorununu Nasıl Önleyebilirim ve Sensörü Temiz Tutabilirim?
Çektiğiniz hemen her fotoğrafta karşınıza siyah noktalar ve lekeler çıkıyorsa, bu durum sensör kirlenmesi sorununa işaret etmektedir. Bu lekeler, eğer fotoğrafta çok detay içeriyorsa, ilk etapta dikkatinizi çekmeyebilir. Özellikle mavi gökyüzü ve yüksek diyafram değerleriyle çekilen fotoğraflarda çok belirgin bir şekilde karşınıza çıkan bu siyah noktaların, yani sensör kirlenmesi sorununun ortaya çıkmasını sağlayan belli başlı durumlar söz konusudur.


Oldukça kirli bir sensör ve fotoğrafa yansıyan siyah noktalar, lekeler

Hemen belirtmemiz gerekiyor ki, eğer lensinizi değiştiriyorsanız mutlaka sensörünüz bundan etkilenecektir. Tabi hiç lens değiştirmeyip sadece tek bir lens takılı bir şekilde dolaşıyorsanız durum değişir. Ancak bir DSLR için lens değiştirmemek bir seçenek olmadığından sensör kirlenmesi sorununu en aza indirmek için neler yapabiliriz, şimdi buna maddeler halinde bakalım.

Sensörü Temiz Tutmak için Yapılması Gerekenler

1. DSLR makinenizin lens değişimini yaparken bulunduğunuz ortama mutlaka dikkat edin. Bir kullanıcı olarak lens değişimlerinizi mümkün olduğunca tozsuz ortamlarda yapmaya özen gösterin. Eğer imkanınız varsa rüzgarlı, tozlu, topraklı ve kumlu ortamlarda lensinizi değiştirmemeye çalışın.
2. Lensi çıkarmadan önce mutlaka DSLR fotoğraf makinenizi kapalı konuma getirin. Lensi çıkarma aşamasında makinenin açık durumda olması, elektro statik etkiden dolayı tozu çeken bir manyetik alan oluşurmaktadır.
3. Lensi değiştirirken fotoğraf makinesinin aşağı bakacak şekilde durmasına özen gösterin. Böylelikle tozların makinenin içine düşmesini engellemiş olursunuz.
4. Değiştireceğiniz lensi hazırda bekletin. Lensi makineden çıkardıktan sonra diğer lensi takana kadar geçen sürede makinenin ağzı ne kadar açık kalırsa o kadar toza veya dış etkenlere maruz kalacaktır.

Belirli aralıklarla yine makinenizi aşağı pozisyonda tutarak, alttan hava üfleyici pompa yardımı ile içine hava püskürtün. Böylece tozların aşağı dökülmesini sağlayabilirsiniz.
Belli aralıklarla sensör kirlenmesi sorununu oluşturan tozların, lekelerin olup olmadığını görmek için fotoğraf makinenizin diyafram değeri en kısık haldeyken (Örneğin F/22 ), evinizin düz beyaz duvarı, mavi gökyüzü ya da en basitinden beyaz bir dosya kağıdının fotoğrafını çekmeniz yeterlidir. Daha sonra çektiğiniz bu fotoğrafı bilgisayarınızda açıp yüksek oranda yaklaşma yaparak incelemeniz gerekmektedir.