Reyyan: Ya geldik işte eve ne peşim sıra geliyorsun gitsene!
Miran: Tamam ya, bir sakin ol. Sende amma korkak çıktın. Ne oldu o ovalarda at koşturan özgür kıza?
Miran kapıya doğru giderken, Reyyan engeller.
Reyyan: Ya dursana be, laf da anlamıyor. Görmesinler beraber diyorum.
Miran: Beraber görürlerse ne olur?
Reyyan: Çok kötü şeyler olur hadi!
Miran: Mesela? Seninle evlenmek zorunda mı kalırım?
Reyyan: Sen kimsin de benimle evleneceksin! Hadsiz.
Reyyan Miran’a doğru sertçe konuşur.
Reyyan: Dert oldu kaldı boynuma ya. Git hadi!
Miran gözlerini Reyyandan ayırmadan öylece bakar, bir yandan da gülümsüyordur. Aniden konağın kapısını çalar.
Reyyan: Nereye? Hiii. Naptın?
Kapıyı Nasuh Dede açar. Miran’ı gören herkes şaşkınca onlara bakar.
Miran: Hayırlı sabahlar Nasuh bey.
Reyyan tedirgin bir şekilde kapıdan içeri girer, dedesine bakar. Miran herkese selam verir.
Miran: Hayırlı sabahlar, merabalar. Reyyan hanım küçük bir kaza geçirdi de, bende refakat ettim kendisine konağa kadar.
Nasuh: Ne kazası?
Reyyan’ın annesi telaşla yanında gelir.
Zehra: Kızım…
Reyyan: İyiyim bir şeyim yok.
Miran: Öyle merak edilecek bir şey yok. Attan düştü, birkaç küçük sıyırık.
Hazar: Sağolasın Miran bey. Kusura kalma böyle kapıda kaldın şaşırdık ta biraz geç buyur bir kahvemizi iç.
Miran: Ben hiç rahatsız etmeyeyim, öğleden sonra otelde görüşücez nasılsa.
Cihan: Miran Bey, kapımıza kadar böyle gelip öyle dönmek olur mu hiç?
Hazar: Cihan doğru söylüyor. Bir kahvemizi için Miran bey.
Miran kabul eder, birlikte yukarı çıkarlar.
Yaren: Gelsene sen benle bi.
Yaren tedirgince duran Reyyan’ı odaya çeker.
Reyyan: Yaren ne napıyorsun? Ne oluyor Yaren? Napıyorsun?
Yaren: Ooooo. Reyyan hanım, bakıyorum da artık eve adam getiriyosun.
Reyyan: Edepsizlik etme Yaren o ne biçim laf!
Yaren: Öf tamam, buna da şaka yapılmıyor ha. Bana bak Miran'la nerede karşılaştın?
Reyyan: Bende başkada herkes bu adamı tanıyor maşallah.
Yaren: Kızım sana anlattım ya, babamgille ortaklık yapıyor, otelde gördüm kaç kere.
Reyyan: Ya kimse kim Yaren banane?
Yaren: Nasıl ama? Kaş göz, boy, pos, yakışıklılık, endam…Allah özene bözene yaratmış deme? Gördün deme?
Reyyan: Hee gördüm Yaren. Konağın kapısına kadar getirdi ya beni arabasıyla.
Yareni kıskançlık esir almış, kendine zor tutuyor gibi.
Yaren: Ne konuştunuz peki? Ne dedi?
Reyyan: Hiiç.
Yaren: Hiiç?
Reyyan: Hiç Yaren.
Yaren: Arabasına nasıl bindin? O mu seni getirdi yoksa sen mi ona el ettin?
Reyyan: Valla gidiyom he!
Yaren: Ne saklıyorsun böyle afralar tafralar? Yoksa sen Mirandan mı hoşlanıyon?
Reyyan: Ya Yaren saçma sapan konuşma ben ne hoşlanacam elin adamından.
Yaren: İyi! Çünkü ben hoşlanıyom. Otelde gördüğümden beri. Hatta hoşlanmak ne kelime? Aşığım Mirana.
Reyyan: İyi, bitti mi?
Yaren: Bitmedi. Bana bak Reyyan, Mirandan uzak dur. Unutma. Onu önce ben gördüm ben.
Reyyan: İyi al senin olsun. Çok meraklıydım sanki Mirana?