Abid

SiyahLi

Harbi Üye
Forum Üyesi
Katılım
2 Mayıs 2020
Mesajlar
3,512
Tepkime puanı
8
Takım
Beşiktaş
ABİD

İbadete düşkün, çok ibadet eden kimse. Çoğulu ubbad, abidin ve abidun'dir.

Kur'an'da tekil ve çoğul haliyle, toplam oniki yerde geçer. Bir ayet-i kerime şöyledir: "Ey Muhammed, Allah'a tevbe eden, ibadete düşkün (abidleri), ona hamdeden, onun, yolunda (dinini yaymak için seyahat eden)... Müminleri müjdele!" (et-Tevbe,9/112). Abid kelimesi hadis-i şeriflerde de "ibadete düşkün" anlamını ifade eder. Ancak hadislerde ilimsiz ibadet düşkünlüğü ile ahlaki olgunluğa ulaşmamış bir abidliğin değerinin olmadığı anlatılır: "Alim kişinin, (alim olmayan) abid üzerine üstünlüğü, ayın yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Ya da benim, sahabilerimden en aşağı seviyede bulunana üstünlüğüm gibidir." (Ebu Davud, İlim, I; Tirmizi, İlim, 19; İbn Mace, Mukaddime, 39; İbn Hanbel, V, 196) "Cömerd fakat cahil olan kişi, abid fakat cimri olan kimseye nazaran Allah nezdinde daha makbuldur. " (Tirmizi, Birr, 40).

Hz. Peygamber ve hulefa-i raşidin* devrinden sonra İslam devletinin sınırlarının genişleyerek müslümanların büyük bir servete sahip olması, devlet idarecileriyle halkın zenginlerinden bir kısmının dünya malına fazlaca rağbet etmeleri, samimi müslümanların tepkisini doğurdu. Hz. Peygamber ve ashabının sade ve gösterişsiz, yaşantısına özlem duyan bazı insanlar, dünyaya değer vermeden, halkın arasından uzaklaşarak kendilerini Hakk'a ibadete verdiler. Halkın büyük bir bölümünün lüks ve refah peşinde koştuğu bir dönemde böyle bir hayatı tercih ederek kendilerini ibadete verenlere bir ayrıcalık olmak üzere "abid", "zahid" * ve "nasik" gibi adlar verildi. İlk Abidler diyebileceğimiz bu kişilerin çoğu, ilim ve amelle meşgul kimselerdi. şu kadar var ki, abid kelimesi tasavvuf literatüründe pek kullanılmamış ve tasavvuf lügatlerine girmemiştir. Tasavvufta abid yerine daha çok arif ve aşık terimleri benimsenmiştir. İlk mutasavvıflardan Bayezid-i Bistami "Abid hal ile ibadet eden, vasıl-arif ise içinde bulunduğu hal ibadet olan kimsedir" der. (Sülemi, Tabakatu's-Sufiyye, Kahire 1986, s. 69). İbnu'l-Cella, "Zahid; övme ve yerme, nazarında eşit olana, abid; farzları ilk vaktinde kılana, muvahhid; her şeyi Allah'tan bilene denir" diyerek abid, zahid ve muvahhid arasındaki nüansı ifade etmektedir.
 
İçerik sağlayıcı "paylaşım" sitelerinden biri olan Harbimekan.Com Forum, Eğlence ve Güncel Paylaşım Platformu Adresimizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Harbimekan.Com sitesindeki konular yada mesajlar hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler için info@harbimekan.com yada iletişim sayfası üzerinden iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 3 Gün (72 Saat) içerisinde Forum yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacaktır.

Bu Site, Bilim ve Sağlık Haber Ajansı Üyesidir.

Yığıntı - 8kez - kaynak mağazam - Uğur Ağdaş