RebeL
Forum Üyesi
- Katılım
- 21 Mart 2019
- Mesajlar
- 129
- Tepkime puanı
- 0
- Takım
- HataySpor
Hırsın İki Yüzü
Hırs paradoksaldır. Bazı düşünce ekolleri hırsı kınıyor, bazıları ise onu övüyor. Aslında hırs, bir erdem ya da kusur olarak sınıflandırıp sınıflandırmayacağımızdan emin olmadığımız özelliklerden biridir. Bu yüzden hırsın iki yüzü hakkında konuşmaya karar verdik.
Merriam Webster sözlüğü hırsı ‘rütbe, şöhret veya iktidar için ateşli bir arzu’ olarak tanımlar. Tanım, hırsın iki yüzünü gösterir. Bir yandan zor bir hedefe ulaşmak arzusudur. Öte yandan, önemsiz hedefleri elde etme isteğidir.
“Hırs hiçbir zaman benden fazla acele etmiyor; sadece koşullara ve genel düşünme biçimime ayak uyduruyor.”
– Napolyon Bonapart
Hırsın iki yüzünü görmenin başka bir yolu var: bir kişi aşırı hırslıyken veya yeterince hırslı değilken. Yeterince hırslı değilseniz, sadece şu andaki gerçekliğinize uzlaşıyor olursunuz. Evrimleşmek veya büyümek sizin için zor olacak. Aşırı hırslıysanız, vicdansız şeyler yapabilirsiniz. Ne pahasına olursa olsun istediğiniz şeyi elde etmeye karar verebilirsiniz.
Hırs ve uyum eksikliği
Toplum insanları bir şeyleri olduğu gibi kabul etmeye teşvik eden mesajlar yayıyor. İnsanlara bir şeyleri değiştirmeyi denememelerini ve sadece mevcut durumlara teslim olmalarını söylerler. İstediğiniz şeyin başarılması imkansızsa, bu olumlu bir mesaj olabilir. Örneğin, sevdiğiniz bir kişi öldüğünde ve kabul etmek istemiyorsanız.
Ancak, diğer durumlarda, bu mesaj zararlı olabilir. Genellikle, bu mesajın kökeni korku, otoriteryanizm veya her ikisinde yatmaktadır. İnsanlar doğal olarak daha iyi olmak için çabalıyorlar. Kaderimize teslim olmuyoruz. Bu mesaj itaati teşvik etmek isteyen düşünce ekollarından geliyor. Bu insanları kontrol etmeyi kolaylaştırır.
Korku, kendine güven eksikliği ya da harici bir güce aşırı bağımlılık sizi bir konformist yapabilir. Başka bir deyişle, hırsınızı bırakırsınız. Hayatın size sunduğu şeylere sadık kalırsınız ve başka bir şey elde etmeye çalışmazsınız.
Açgözlülük ve aşırı hırs
Spektrumun diğer ucunda açgözlülük vardır. Açgözlülük sınırsız arzu ve başarı ve şöhreti çok istemek ile ilgilidir. Açgözlülük dipsiz bir çukur gibidir çünkü sahip olduklarınız asla yeterli görünmez. Her zaman daha fazla istiyorsunuz. Açgözlüyseniz, asla tatmin olmayacaksınız.
Açgözlülük zehirli bir duygudur. Sizi cehenneme sürükler ve etrafınızdakileri de beraberinizde götürüyor. Açgözlülüğü hiçbir güç durduramaz. Açgözlü insanlar her hedefe giden yolun mubah olduğunu düşünüyor. En önemli şey her seferinde daha fazla almaktır. Onu almak için ne yapmanız gerektiği önemli değildir.
İnsanlar kendilerini açgözlülüğe kaptırıyorlar çünkü hayatlarında bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorlar. Aslında bir şeylerden yoksun olmaları gerekmez. Sadece hissettikleri şey budur. Ne kadar küçük olursa olsun, hiçbir şeyden yoksun kalmaya dayanamazlar. Derinlerde, bir gün içlerinde sahip oldukları boşluğu dolduracaklarını düşünüyorlar.
Hırsın iki yüzü
Artık hırsın iki yüzü olduğunu görebiliyorsunuz. Aşırı hırslı ya da hırssız olabilirsiniz. Ancak bu aynı zamanda hırsınızı harekete geçiren güdülere de bağlıdır. Bunu nasıl yönetirsiniz ve nihai hedefiniz nedir?
Hırs ve büyük hayaller birbiriyle aynıdır. Her ikisi de muazzam çaba ve zor kararlar gerektiriyor. İstediğinizi elde etmek için risk almak ve bilinmeyen yollar kullanmak zorundasınız. Bu anlamda, hırs bir erdemdir. Sizi konfor bölgenizden çıkarır ve daha fazlasını yapmanız için size ilham verir. Hayattaki önemli başarıların kaynağıdır.
Hırsın iki yüzü de amacınızla ilgili olmalı. Amacınız yapıcı veya takıntılı ve bencil midir? Her iki durumda da, hedefinize ulaşmak için güce ihtiyacınız vardır. Ancak, aynı değillerdir. Hedefleriniz takdire değerse, tutkunuz olumludur. Kendinizi iyi göstermek ve narsisizmi beslemek istiyorsanız, o zaman bir kusur haline gelir.
Kararsızlığı ve konformizmi teşvik etmek iyi değildir. Bu sadece güvensizlikleri besler ve insanların daha iyisini yapma çabalarını değersizleştirir. Ancak, daha fazla almak için ölçüsüz bir hırs teşvik etmemelisiniz. Kilit nokta hırsın iki yüzünü dengelemeyi öğrenmek ve onların ince farklılıklarını anlamaktır.
Hırs paradoksaldır. Bazı düşünce ekolleri hırsı kınıyor, bazıları ise onu övüyor. Aslında hırs, bir erdem ya da kusur olarak sınıflandırıp sınıflandırmayacağımızdan emin olmadığımız özelliklerden biridir. Bu yüzden hırsın iki yüzü hakkında konuşmaya karar verdik.
Merriam Webster sözlüğü hırsı ‘rütbe, şöhret veya iktidar için ateşli bir arzu’ olarak tanımlar. Tanım, hırsın iki yüzünü gösterir. Bir yandan zor bir hedefe ulaşmak arzusudur. Öte yandan, önemsiz hedefleri elde etme isteğidir.
“Hırs hiçbir zaman benden fazla acele etmiyor; sadece koşullara ve genel düşünme biçimime ayak uyduruyor.”
– Napolyon Bonapart
Hırsın iki yüzünü görmenin başka bir yolu var: bir kişi aşırı hırslıyken veya yeterince hırslı değilken. Yeterince hırslı değilseniz, sadece şu andaki gerçekliğinize uzlaşıyor olursunuz. Evrimleşmek veya büyümek sizin için zor olacak. Aşırı hırslıysanız, vicdansız şeyler yapabilirsiniz. Ne pahasına olursa olsun istediğiniz şeyi elde etmeye karar verebilirsiniz.
Hırs ve uyum eksikliği
Toplum insanları bir şeyleri olduğu gibi kabul etmeye teşvik eden mesajlar yayıyor. İnsanlara bir şeyleri değiştirmeyi denememelerini ve sadece mevcut durumlara teslim olmalarını söylerler. İstediğiniz şeyin başarılması imkansızsa, bu olumlu bir mesaj olabilir. Örneğin, sevdiğiniz bir kişi öldüğünde ve kabul etmek istemiyorsanız.
Ancak, diğer durumlarda, bu mesaj zararlı olabilir. Genellikle, bu mesajın kökeni korku, otoriteryanizm veya her ikisinde yatmaktadır. İnsanlar doğal olarak daha iyi olmak için çabalıyorlar. Kaderimize teslim olmuyoruz. Bu mesaj itaati teşvik etmek isteyen düşünce ekollarından geliyor. Bu insanları kontrol etmeyi kolaylaştırır.
Korku, kendine güven eksikliği ya da harici bir güce aşırı bağımlılık sizi bir konformist yapabilir. Başka bir deyişle, hırsınızı bırakırsınız. Hayatın size sunduğu şeylere sadık kalırsınız ve başka bir şey elde etmeye çalışmazsınız.
Açgözlülük ve aşırı hırs
Spektrumun diğer ucunda açgözlülük vardır. Açgözlülük sınırsız arzu ve başarı ve şöhreti çok istemek ile ilgilidir. Açgözlülük dipsiz bir çukur gibidir çünkü sahip olduklarınız asla yeterli görünmez. Her zaman daha fazla istiyorsunuz. Açgözlüyseniz, asla tatmin olmayacaksınız.
Açgözlülük zehirli bir duygudur. Sizi cehenneme sürükler ve etrafınızdakileri de beraberinizde götürüyor. Açgözlülüğü hiçbir güç durduramaz. Açgözlü insanlar her hedefe giden yolun mubah olduğunu düşünüyor. En önemli şey her seferinde daha fazla almaktır. Onu almak için ne yapmanız gerektiği önemli değildir.
İnsanlar kendilerini açgözlülüğe kaptırıyorlar çünkü hayatlarında bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorlar. Aslında bir şeylerden yoksun olmaları gerekmez. Sadece hissettikleri şey budur. Ne kadar küçük olursa olsun, hiçbir şeyden yoksun kalmaya dayanamazlar. Derinlerde, bir gün içlerinde sahip oldukları boşluğu dolduracaklarını düşünüyorlar.
Hırsın iki yüzü
Artık hırsın iki yüzü olduğunu görebiliyorsunuz. Aşırı hırslı ya da hırssız olabilirsiniz. Ancak bu aynı zamanda hırsınızı harekete geçiren güdülere de bağlıdır. Bunu nasıl yönetirsiniz ve nihai hedefiniz nedir?
Hırs ve büyük hayaller birbiriyle aynıdır. Her ikisi de muazzam çaba ve zor kararlar gerektiriyor. İstediğinizi elde etmek için risk almak ve bilinmeyen yollar kullanmak zorundasınız. Bu anlamda, hırs bir erdemdir. Sizi konfor bölgenizden çıkarır ve daha fazlasını yapmanız için size ilham verir. Hayattaki önemli başarıların kaynağıdır.
Hırsın iki yüzü de amacınızla ilgili olmalı. Amacınız yapıcı veya takıntılı ve bencil midir? Her iki durumda da, hedefinize ulaşmak için güce ihtiyacınız vardır. Ancak, aynı değillerdir. Hedefleriniz takdire değerse, tutkunuz olumludur. Kendinizi iyi göstermek ve narsisizmi beslemek istiyorsanız, o zaman bir kusur haline gelir.
Kararsızlığı ve konformizmi teşvik etmek iyi değildir. Bu sadece güvensizlikleri besler ve insanların daha iyisini yapma çabalarını değersizleştirir. Ancak, daha fazla almak için ölçüsüz bir hırs teşvik etmemelisiniz. Kilit nokta hırsın iki yüzünü dengelemeyi öğrenmek ve onların ince farklılıklarını anlamaktır.
