Takıntılardan Kurtulmak İçin Ne Yapmalı?
Takıntı, düşüncelerimizi kontrol etmeden istemsiz gelen sürekli olarak tekrarlanan bir düşünce biçimidir.
Düşünceler sürekli aklımızda dolanıyor ve engel olamıyorsak takıntı rahatsızlığından şüphelenmeliyiz.
Zihnimizden atamadığımız bizi rahatsız eden düşünceler oluyor. En başta da temizlik takıntısı simetri, ocağı kontrol etme, kapıyı kontrol etme gibi takıntılar var. Çevremizden de “ütüyü çektin değil miâ€? diye soruların ardından takıntıları besleyen bir durum oluyor.
Hata yapmaktan korkmak takıntıların en büyüklerindendir
Kişilerin kaygısı çok yüksek olduğu zaman kaygısı ile baş etmeyi durmadan düşünüyor, ellerimi yıkamam lazım, ellerimi yıkamam lazım… diye düşünüyor ve bu düşünceden kurtulmak için kişi gidiyor ellerini yıkıyor ve tekrar sonra aynı döngü yeniden başlıyor. Burada yanlış uygulanan stratejiler var ve katlanarak yön değiştirmeye başlıyor. Bugün kirlendiği gerekçesi ile elini yıkayan kişi ileri de devamlı duş almaya başlıyor ve daha sonra etrafındaki insanlara da söylüyor sen de duş almalısın diyor ve hayatı zorlaştırıyor.
Tehdit Altında Hissetmek
Takıntının en büyük sebeplerinden bir tanesi de kişinin kendisini durmadan tehdit altında hissetmesidir. Bunlar her zaman gerçekçi tehditler olmuyor ve bu tehditlerin çokta ciddi bir anlamı yok. Zaten takıntı kavramını açıklayan kişiye de saçma geliyor. Evet yedinci kez arabamın camını kontrol ediyorum ama orada sanki yalancı bir tehdit gerçek gibi algılanıyor ve kişi kontrol ettiğinde anlık olarak bu huzursuzluk azalıyor gibi geliyor. Bazen de B Tipi kişilik tipinde olan kişiler kişiliklerinin etkisiyle kaygıyı dizginleyemiyor.
Herkesi Memnun Etmeye Çalışmak
Takıntılı insanlar herkes tarafından çok hoş bulunur, iyi niyetlidir, herkesi memnun etmeye çalışır ama aynadaki aksine çok acımasızca davranabilirler çünkü mükemmel olmak istiyorlar. Hata yapmaktan korkmak takıntıların en büyüklerinden bir tanesi, oysa insan olarak hata yapabilir. Kimse mükemmel bir arkadaşının olmasını istemez açıkçası.
Pozitif düşünün
Son yıllarda düşüncenin gücü çok gündemde bir şeye gerçekten inanırsanız onu elde edebilirsiniz, pozitif düşünün pozitif olsun deniliyor. Eğer bu durumun aksi varsa yani düşüncelerimizi gerçek kılabilir miyiz? takıntılı olan kişiler düşüncelerini gerçek olarak algılanırlar. Evet düşünce çok kuvvetli bir şey yoktan var edecek kadar kuvvetli değildir. Takıntılı kişiler bir anlamda düşüncenin esiri olmaktadır.
Takıntıların düşünce olduğun ve gerçek olmadığı kabul edilmeli, bunun üzerine gidilmelidir, çok sıkıntılı durumlarda radyo dinleyerek kafa dağıtılmasının faydası büyük olduğu gözlenmiştir. Eğer dışarı çıkarken kapıya 6 kere dokunmazsam günüm kötü gidecek diyen bir kişi bunun üzerine gitmeli. Kendine has bir savunma stratejisi belirlemeli ve takıntılar ile adete savaşmalıdır.
Takıntılarınızı yazın
Bütün gün takıntılarınızı biriktirin akşam belirli bir saatte takıntılar ile ilgili en kötü senaryoyu yazın diyelim ki; muslukların açık kalmasını düşünün. Muslukların açık kalırsa en fazla ne olur, evin her tarafına su basar eşyalarım mahvolur gibi bir şeyler yazın yani başınıza musluklar açık olursa ne gelir bunları yazın. Bu gibi küçük denemeler ile takıntılardan yavaş yavaş uzaklaşabilirsiniz.
Üst düzeydeki takıntılar kişiyi eve kapatırsa bu kişi psikolojik destek alması daha iyi olur.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
